Özel sektör öğretmenleri: Maaş aldığımız için sevinecek durumdayız

ANKARA- Ocak ayında kamuda çalışan öğretmenlerin maaşları 39 bin 781 lira, uzman öğretmenlerin maaşları ise 44 bin 85 lira olarak belirlendi. Buna karşın özel sektör öğretmenlerinin büyük çoğunluğu asgari ücret oranında kaldı. Özel sektör öğretmenlerinin bu kadar düşük maaş almalarının en önemli sebeplerinden biri en az kamuda görev yapan öğretmenler kadar maaş almalarını sağlayan taban maaş uygulamasının kaldırılması.

Aldıkları asgari ücretle kira, mutfak, ısınma gibi temel yaşam harcamalarını karşılamaya çalışan, aynı zamanda fazla mesai yüküyle de mücadele etmek zorunda kalan öğretmenlerle, yaşadıkları zorlukları konuştuk.

‘ÖZEL SEKTÖRDE ÜCRETLER ASGARİ ÜCRETE SABİTLENDİ’

Özel sektörde sosyal bilgiler öğretmenliği yapan Nilüfer Genç, kamuda çalışan öğretmenlerin 15 saat ders karşılığı ortalama 40 bin lira maaş aldığını, özel sektör öğretmenlerinin ise 30-40 saat karşılığı asgari ücret ya da asgari ücretin 500 ila 1000 lira üstünde maaş aldığını söyledi. Geçen sene 13-14 bin lira civarında olan maaşlarının asgari ücret zammı sonrası yeni asgari ücrete sabitlendiğini anlatan Genç, kurumdan kuruma değişen ücret oranlarının genelinin asgari ücret civarında olduğunu belirtti.

‘DEĞİŞEN ETİKET FİYATLARINDAN ÖTÜRÜ EN GEÇ TEMMUZ AYINDA ANLAŞMALAR YAPILIYOR’

Özel sektörde 14 yıldır matematik öğretmenliği yapan Salim Öğretmen ise özel kurumların çoğunda branştan branşa ve çalışma şartlarına göre değişebilen bir maaş durumu olduğunu aktardı. Salim Öğretmen, “Anlaşmalar bundan 8-10 yıl öncesinde mart, nisan aylarında yapılırken şimdi günden güne değişen etiket fiyatlarından ötürü haziran, en geç temmuz ayının ortalarında yapılıyor. Geçtiğimiz yıl haziran ayında anlaşan arkadaşlarla eylül ayında anlaşan arkadaşlar arasında bile ücret farkı mevcut” dedi.

‘PATRONLARIN TABAN VE TAVAN FİYATLARI BELİRLEDİKLERİ WHATSAPP GRUPLARI VAR’

Özel okul sahiplerinin öğretmen ücretleriyle ilgili olarak kendi aralarında bir anlaşma içinde olduklarını söyleyen Salim Öğretmen şunları söyledi:

“Geçtiğimiz yıl haziran ayı civarı anlaşan bazı matematik öğretmenleri tam zamanlı çalışma için yaklaşık 22 bin lira maaş talep etti ama geneli 15-16 bin lirada anlaşmak zorunda kaldı. Bunun sebebi de nasıl WhatsApp’ta öğretmenlerin kendi aralarında kurduğu bir grubu var ise patronların da kendi aralarında kurduğu bir grup var. Burada taban ve tavan fiyatı tartışıp birlikte karar verdikleri biliniyor.”

‘KENDİMİ MAAŞ ALABİLDİĞİM İÇİN ŞANSLI SAYIYORUM’

Edebiyat bölümü mezunu Bilal Öğretmen ise kamuda çalışan öğretmenler ile aralarında ücret uçurumu olduğunu, taban maaş belirlenmediği için eşit işe eşit ücret alamadıklarını kaydetti ve şunları söyledi:

“Öyle bir hale geldik ki ben kendimi maaş alabildiğim için şanslı sayıyorum. Bize ölümü gösterdikleri için sıtmaya razı oluyoruz.”

‘SOSYAL HAYATIMIZ NEREDEYSE YOK’

Sosyal Bilimler Öğretmeni Nilüfer Genç, “Kira fiyatları ortada; örneğin ben Mersin’de yaşıyorum ve ortalama ev kiraları 10 bin ile 13 bin arası değişiyor. İstanbul, İzmir’de daha fazla. Bunun üzerine faturaları düşünürsek ki mutfak, yol parası vs. de var. Bu parayla geçinmek mümkün değil. Bir çoğumuz kredi kartı borçlarıyla boğuşuyoruz, sosyal hayatımız neredeyse yok diyebiliriz” dedi.

‘SADECE YAŞAYABİLMEK İÇİN ÇALIŞIR DURUMA GELDİK’

12 bin lira kredi ödediğini belirten Bilal Öğretmen, “Ankara’da ev kiraları zaten uçmuş durumda. Ek iş yapmasam yaşayamam. Ödemelerden sonra sosyalleşmek için dahi kahvelerimizi yapıp parklarda oturuyoruz, dışarıda yemek yemiyoruz mesela. Sadece yaşayabilmek için çalışır duruma geldik. Ben boş zamanlarımı ayarlayıp sektör dışı işlerde yarı zamanlı iş bakmaya başladım” ifadelerini kullandı.

‘FAZLA MESAİ ÜCRETE TABİ DEĞİL’

Özel okullarda görev yapan öğretmenlerin aldıkları maaşların düşüklüğünün yanı sıra bir başka önemli sorunları da fazla mesai. Günde 10 saat ders için anlaştıkları kurumların haftalık ders saatlerine ücretsiz ek mesai yazdıklarını aktaran özel sektör öğretmenleri, haftalık ortalama 30-40 saati bulan derslerin normalde 20 saat olması gerektiğini aksi durumda patronların ek ücret ödemesi gerektiğini vurguladı.

DERSLER DIŞINDA BAŞKA SORUMLULUKLAR VE GÖREVLER

Özel sektörde çalışan öğretmenler sadece ders anlatmadıklarını kendilerine başka sorumlulukların da yüklendiğini anlattı. Rehber öğretmenin idarenin görevlerini yapmak zorunda kaldığını aktaran Salim Öğretmen, “Örneğin 12. sınıf ve mezunlarda tüm TYT ve AYT müfredatını işlemek zorundayız. Bazı kurumlarda bunlarla birlikte yayıncıların işi olan soru hazırlama ve düzeltme işini de öğretmenler yapıyor. Aynı zamanda tabir-i caizse ‘çocuk bakıcılığı’ da yaparak eğitimi düzenliyoruz. Bunların haricinde anlaşmış olduğumuz saatlerin dışında kurumca çağırıldığımızda herhangi bir işi bahane etmeksizin oraya gitmek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.

‘OKULLARIN KENDİLERİNİ PAZARLAMA ODAĞINDA ÖĞRETMENLER VAR’

Özel sektördeki öğretmenin hafta sonuna ya da akşam ders çıkışına konulan toplantılar ve veli görüşmelerinin okulların kendini pazarlama odağının temelinde olduğunu söyleyen Genç, “Sistem öğretmen emeğinin sömürülmesine dayanıyor maalesef” ifadelerini kullandı.

‘BU İŞE YILLARINI VERMİŞ ÖĞRETMENLER DE İLK FIRSATTA MESLEĞİ BIRAKMAYI DÜŞÜYOR’

Öğretmenler mesleğin manevi zorluklarına da dikkat çekti. Geçim sorunları, fazla mesai ve iş yükünün öğretmenleri meslekten soğuttuğunu söyleyen Salim Öğretmen, “Bir de mesleğin toplumdaki saygınlığının azalması ‘hiç okuyamazsa öğretmen olsun’ söylemleri ve öğretmenler hakkında sosyal medyadaki saygısız ifadeler mesleğin manevi zorluklarının bazıları. Zamanında bir milli eğitim bakanının ‘herkes öğretmen olmasın arkadaş’ diye verdiği bir demeçte olduğu gibi herkesin öğretmen olmasını bıraktım var olan, bu işe yıllarını vermiş öğretmenler de ilk fırsatta mesleği bırakmayı düşüyor” dedi.

‘ÖĞRETMENLERİNİN SORUNLARINI İŞÇİ SINIFININ SORUNLARINDAN AYRI DÜŞÜNEMEYİZ’

Çalışma koşullarının ağırlığı, motive edecek ücretlerin olmayışı ve sürekli mobbinge maruz kalınmasının yaşamlarını olumsuz etkilediğini anlatan Sosyal Bilimler öğretmeni Nilüfer Genç, “Başta tükenmişlik, yetersizlik ve değersizlik duygusu hissediyorsun. Sürekli olarak bu duygularla baş etmeye çalışma hali doğuyor. Dolayısıyla özel sektör öğretmenlerinin yaşadığı sorunları işçi sınıfının yaşadığı sorunlardan ayrı düşünemeyiz. Bizler örgütlenme alanımız olmadığı için yıllardır patronların önüne atıldık ve onların insafına ve iki dudağının arasına bırakıldık. Fakat artık Öğretmen Sendikası var. Bir şeyler değişiyor ve değişecektir. Bizler sendikamız sayesinde elimizden alınan taban maaş hakkı başta olmak üzere meslek sorunlarımızı çözmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.